top of page
  • Yazarın fotoğrafıSerkan Ezer

İŞVEREN LEHİNE HAKSIZ TANIKLIK YAPAN İŞÇİNİN HAK KAYBI

Güncelleme tarihi: 11 Mar 2023


İş mahkemelerinde açılan işçilik alacakları davalarında “tanık” çok önemli bir delildir. Özellikle; aynı iş yerinde, davacı işçi ile aynı dönemde çalışması olan ve işveren ile davası olmayan tanıkların ifadeleri günümüzde birçok işçilik alacakları davasında hesaplanan tazminatlarda çok önemli rol oynamaktadır.


İşçilik alacakları davasında, davacı işçi tanık deliline dayanabildiği gibi davalı işveren de tanık deliline dayanabilir. İşveren tarafından dinletilen tanıkların büyük çoğunluğu da aynı iş yerinde çalışan ve çalışması devam eden diğer işçiler (iş arkadaşı, muhasebeci, müdür, şef vb.) olmaktadır. Her ne kadar iş mahkemesinde tanıklar, yemin altında dinleniyor ve yalancı tanıklık yaparsalar (bu durum ispatlandığı takdirde) cezai müeyyide ile karşılaşıyor olsalar da birçok tanık, tanıklık yaptığı taraf lehine ifade vermektedir. Bu durum, çoğu zaman “Yalancı Tanıklık” dediğimiz suçtan dolayı cezaların eksikliği nedeniyle tanıklar tarafından önemsenmemektedir.


Ancak burada gözden kaçırılan önemli bir husus üzerinde durmak gerekiyor. İşveren lehine haksız tanıklık yapan tanıkların çoğu zaman aynı işyerinde çalışan diğer işçiler olduğunu yukarıda belirtmiştik. Bu tanıklık yapan işçilerin zamanla işverenle problem yaşaması ve kendilerinin işvereni dava etmesi durumunda daha önce başka bir davada verdikleri tanık ifadeleri ciddi sorunlara yol açmaktadır. Burada belirtmek istediğimiz tanıklık, doğru ve gerçeği ifade eden tanıklık değil gerçeğe aykırı olarak yapılan tanıklıktır. Örnek vermek gerekirse, bir iş yerinde haftada 4 gün mesai yapılıyor ve işveren tarafında tanıklık yapan işçi bu gerçeği işverenin baskısı nedeni ile mahkemede tanık ifadesi verirken saklıyorsa, burada bir gerçeğe aykırı tanıklık söz konusudur. Bu gerçeğe aykırı olarak verilen tanık ifadeleri hem davacı işçinin hakkını almasına engel olmakta hem de işveren lehine haksız tanıklık yapan işçinin ilerde dava açması halinde kendi aleyhine bir sonuca yol açmaktadır. Nitekim Yargıtay, başka bir işçinin davasında tanık olarak verilen bu ifadeleri işçinin kendi davasında “ikrar” olarak kabul etmektedir. Bu durumda başka bir işçinin davasında tanık olarak ifade veren işçi, kendisi işverenden davacı olduğu takdirde daha önce vermiş olduğu tanık ifadesindeki beyanlar ile bağlı kabul edilmektedir.


Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 25.5.2017 tarihinde 2015/9954 Esas ve 2017/8922 Karar sayılı ilamında bu durum üzerinde durmuş ve daha önce verilen tanık ifadesini işçi aleyhine delil olarak kabul etmiştir. Yargıtay bu kararında özetle:


“Davacı tanık olarak dinlendiği...13. İş Mahkemesi’nin 2011/1305 Esas sayılı dosyasında, “...davalı şirkette haftada esasen 5 gün sabah 09.00- 18.00 saatleri arasında çalışılması gerekirken işin yoğunluğuna davacının performans ve raporlama zamanlarında yoğun çalıştığını biliyorum ancak ben 18.00 aşan çalışma yapmadığım için tam kaç saat çalıştığını bilmiyorum, yine raporlama ve performans dönemlerinde ayda ortalama 2 Cumartesi raporlama yapılması amacıyla tam mesai saati kadar çalışma yapılır..” şeklinde yeminli beyanda bulunmuştur. Davacının mahkeme huzurundaki bu ikrarı doğrultusunda, haftanın 5 günü 09.00-18.00 arasında ve ayda 2 Cumartesi çalıştığının kabulü ile ödenmeyen fazla mesai ücretinin hesaplatılarak sonucu gidilmesi gerekirken, hatalı bilirkişi raporuna itibarla hüküm kurulması isabetsiz olup, bozmayı gerektirmiştir.”


Diye belirterek, başka bir işçi davasında tanık olarak verilen ifadeleri işçinin kendi davasında ikrar olarak kabul etmiştir. Bu nedenle herhangi bir işveren bünyesinde çalışan işçilerin, diğer işçiler tarafından açılan davalarda tanık olarak ifade verirken son derece dikkatli olması gerekmektedir. Bunun en önemli nedeni de yukarıda ayrıntılı belirtildiği üzere tanık olarak beyanda bulunan işçilerin, daha sonra aynı işverene dava açması halinde daha önce tanık ifadesi olarak verdiği beyanlar ile bağlı olması ve o beyanların kendi davasında (işverene dava açtığı takdirde) ikrar niteliğinde kabul edilmesidir.

19.170 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör

TRAFİK KAZALARINDA ARAÇ DEĞER KAYBI

Emniyet Genel Müdürlüğü Trafik Başkanlığı 2022 yıl sonu trafik istatistiklerini uyarınca 2022 yılında yerleşim yerinde 400 bin, yerleşim yeri dışında 85 bin olmak üzere toplam 485 bin trafik kazası me

FAZLA ÇALIŞMA (MESAİ) ÜCRETİ VE FAZLA ÇALIŞMA ÜCRETİ DAVASI

Fazla Çalışma (Mesai) ve Fazla Sürelerle Çalışma Nedir, Fazla Çalışma İçin İşçiden Her Yıl Onay Alınması Gerekir mi, Fazla Çalışma Ücreti Nasıl Hesaplanır, Fazla Çalışma Ücretinde İspat Yükü Kime Aitt

bottom of page