01.01.2002 tarihinde 4271 Sayılı Türk Medeni Kanunu’nun yürürlüğe girmesi ile eşler arasındaki mal paylaşımları devrim niteliğinde bir değişikliğe uğramıştır. 2002 öncesinde hukukumuzda kabul edilen rejim, mal ayrılığı rejimiydi. Yani en basit anlatımı ile bir mal hangi eş üzerine kayıtlı ise boşanma durumunda söz konusu mal, üzerine kayıtlı olan eşe ait oluyordu. Bu durum özellikle ev işleri, çocuk büyütme ve diğer sorumlulukları alan kadın eş için son derece adaletsiz sonuçlara yol açmaktaydı. Özellikle dışarıda çalışan erkek eş herhangi bir menkul ya da gayrimenkul satın aldığında bunu kendi üzerine kaydettirmekte ve boşanma durumunda da bu mal kendisinde kalmaktaydı.
Kanun koyucu bu adaletsizliğe son vermek ve kadına karşı yıllarca süregelen adaletsizliği ortadan kaldırmak için İsviçre’de uygulanan ve 4271 Sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 202. Maddesi ile belirlenen Edinilmiş Mallara Katılma Rejimi adında yeni ve eski sisteme göre çok daha adaletli bir sistem getirdi. Edinilmiş Mallara Katılma Rejimi son derece karmaşık bir rejim olmakla birlikte bu yazımızın konusu yalnızca bu Edinilmiş Mallara Katılma Rejiminde uygulanacak zamanaşımını konu almaktadır.
Katılma Alacağı Zamanaşımı Süresindeki Karışıklığın Nedeni ve Son Durum
01.01.2002 tarihinde 4271 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun yürürlüğe girmesi ile Edinilmiş Mallara Katılma Rejiminden Doğan Katılma Alacağı ve Değer Artış Payı Alacağına ilişkin davalar Yargıtay’ın 2. Hukuk Dairesi tarafından görülmeye başlanmış ve 10 yıllık zamanaşımı (oy çokluğu ile kabul edilmiş) uygulanmıştır. Fakat bu davaların görev yeri değişmiş, Yargıtay 8. Hukuk Dairesi olmuştur. Bu daire Türk Medeni Kanunu 178. Maddesini esas alarak Edinilmiş Mallara Katılma Rejiminden Doğan Katılma Alacağı ve Değer Artış Payı Alacağına ilişkin davalarda zamanaşımı süresinin 1 yıl olduğuna karar vermiştir. Bu da o dönem bir çok hak kaybına ve karışıklığa neden olmuştur.
Nihayet bu karışıklığı Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 17.04.2013 tarih 2013/8-375 Esas 2013/520 Karar sayılı ilamı ile sona erdirmiş ve Edinilmiş Mallara Katılma Rejiminden Doğan Katılma Alacağı ve Değer Artış Payı Alacağına ilişkin davalarda zamanaşımı süresini 10 yıl olarak belirlemiştir.
Türk Medeni Kanunu’nun 178. Maddesinde Düzenlenen 1 Yıllık Zamanaşımı Süresi ve Bu Sürenin Uygulanacağı Durumlar
Türk Medeni Kanunu 178. Maddesinde zamanaşımına ilişkin yapılan düzenleme şu şekildedir:
“Madde 178- Evliliğin boşanma sebebiyle sona ermesinden doğan dava hakları, boşanma hükmünün kesinleşmesinin üzerinden bir yıl geçmekle zamanaşımına uğrar.”
Bu maddenin uygulama alanı 2013 tarihindeki Yargıtay Hukuk Genel Kurulu kararı ile birlikte Edinilmiş Mallara Katılma Rejiminden Doğan Katılma Alacağı ve Değer Artış Payı Alacağına ilişkin davaları kapsamamaya başlamıştır. Bu sebeple, boşanma davasının ferileri olarak nitelendirilen maddi tazminat, manevi tazminat ve nafaka alacağı boşanma hükmünün kesinleşmesinin üzerinden 1 yıl geçmekle zamanaşımına uğrar.
Sonuç olarak Türk Medeni Kanunu 178. Maddesinde düzenlenen 1 yıllık zamanaşımı süresi yalnızca boşanma davasının ferileri olarak kabul edilen maddi tazminat, manevi tazminat ve nafaka talepleri için uygulanmaktadır. Edinilmiş Mallara Katılma Rejiminden Doğan Katılma Alacağı ve Değer Artış Payı Alacağına ilişkin davalarda bakımından ise 4271 Sayılı Türk Medeni Kanunu’nda bir hüküm bulunmadığından TMK’nın 5. Maddesi ile yapılan atıf dikkate alınarak 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 146. Maddesi uyarınca 10 yıllık zamanaşımı süresi uygulanmaktadır.
Comments