top of page
  • Yazarın fotoğrafıSerkan Ezer

FAZLA ÇALIŞMA (MESAİ) ÜCRETİ VE FAZLA ÇALIŞMA ÜCRETİ DAVASI

Güncelleme tarihi: 11 Mar 2023


Fazla Çalışma (Mesai) ve Fazla Sürelerle Çalışma Nedir, Fazla Çalışma İçin İşçiden Her Yıl Onay Alınması Gerekir mi, Fazla Çalışma Ücreti Nasıl Hesaplanır, Fazla Çalışma Ücretinde İspat Yükü Kime Aittir, Fazla Çalışma Ücreti Davasında Zamanaşımı Süresi Nedir? Yazımızın devamında bu soruların ve fazla çalışma (mesai) ücreti davasına ilişkin birçok önemli sorunun güncel mevzuat ve yargı kararları ışığında cevapları yer almaktadır.

Fazla Çalışma ve Fazla Sürelerle Çalışma Nedir?

4857 sayılı İş Kanunu uyarınca çalışma süresi haftada en çok 45 saattir. Aksi kararlaştırılmamışsa bu süre, işyerinde haftanın çalışılan günlerine eşit ölçüde bölünerek uygulanır. Fazla çalışma konusuna girmeden önce denkleştirme kavramı üzerinde durmakta fayda vardır.

4857 sayılı İş Kanunu’nun 63. maddesi denkleştirme şu şekilde tanımlanmıştır:

“Tarafların anlaşması ile haftalık normal çalışma süresi, işyerlerinde haftanın çalışılan günlerine, günde onbir saati aşmamak koşulu ile farklı şekilde dağıtılabilir. Bu halde, iki aylık süre içinde işçinin haftalık ortalama çalışma süresi, normal haftalık çalışma süresini aşamaz. Denkleştirme süresi toplu iş sözleşmeleri ile dört aya kadar artırılabilir.”

Kanun maddesinden de anlaşılacağı üzere, işçi ve işverenin anlaşması halinde 2 aylık dönem (toplu iş sözleşmelerinde 4 aya kadar uzatılabilir) içerisinde bazı haftalar günlük 11 saati geçmemek kaydı ile daha yoğun çalışılabilir. Eğer kalan haftalarda daha az çalışılıyorsa yani 2 aylık dönemde (örneğin bir hafta 50 saat bir hafta 40 saat çalışılmış) ortalama 45 saat çalışma söz konusu ise fazla çalışmadan söz edilemez. Burada denkleştirme hükümleri uygulanmaktadır.

Şu durumda denkleştirme söz konusu değilse haftalık 45 saati geçen süreler fazla çalışma olarak kabul edilir. Kimi zaman ise işçi ve işveren arasında haftalık çalışma süresi 45 saatten daha az olarak belirlenmektedir. Haftalık çalışma süresinin sözleşmelerle kırkbeş saatin altında belirlendiği durumlarda yukarıda belirtilen esaslar dahilinde uygulanan ortalama haftalık çalışma süresini aşan ve kırk beş saate kadar yapılan çalışmalar fazla sürelerle çalışmalardır.


Fazla Çalışma İçin İşçinin Onayının Alınması Gerekir mi? Her Yıl Başında Fazla Çalışma Onayının Yenilenmesi Gerekir mi?


Fazla Çalışma ve Fazla Sürelerle Çalışma Yönetmeliği'nin 3. Maddesine göre fazla çalışma İş Kanunu’nda yazılı koşullar çerçevesinde haftalık 45 saati aşan çalışmaları ifade etmektedir. Yani İş Kanunu’na tabi bir işyerinde haftalık çalışma süresi 45 saati aşması durumunda burada fazla çalışma yapılıyor anlamına gelmektedir. Peki işveren işçisini işyerinde istediği zaman fazla çalışmaya zorlayabilir mi?

Bu sorunun cevabını aynı yönetmeliğin 9. Maddesi şu şekilde vermektedir:

“Fazla çalışma ve fazla sürelerle çalışma yaptırmak için işçinin yazılı onayının alınması gerekir. Zorunlu nedenlerle veya olağanüstü durumlarda yapılan fazla çalışma ve fazla sürelerle çalışma için bu onay aranmaz.”

25.08.2017 tarihinden önce her yıl başında işçiden fazla çalışmaya ilişkin onayın alınması gerekmekteydi. Ancak bu hüküm 25.08.2017 tarihinde değişikliğe uğradı. Artık işçiden fazla çalışma için onay 1 kez alınırsa yeterli olmaktadır (İş sözleşmesi yapılırken ya da ihtiyaç anında alınması yeterlidir). Ancak bu değişiklikle işçiye de bir hak getirilmiştir. Buna göre işçi verdiği onayı işverene 30 gün önceden yazılı olarak bildirmek kaydı ile geri alabilir. Yönetmelik hükmü şu şekildedir:

(Değişik:RG-25/8/2017-30165) Fazla çalışma ihtiyacı olan işverence bu onay iş sözleşmesinin yapılması esnasında ya da bu ihtiyaç ortaya çıktığında alınır ve işçi özlük dosyasında saklanır. Fazla çalışma veya fazla sürelerle çalışma yapmak istemeyen işçi verdiği onayı otuz gün önceden işverene yazılı olarak bildirimde bulunmak kaydıyla geri alabilir.”


Fazla Çalışma (Mesai) Ücreti Nasıl Hesaplanır


İşçinin fazla çalışma (mesai) yapması halinde işçiye bu fazla çalışmasının karşılığı olarak ücret ödenmesi gerekir. Fazla çalışmanın her saati için verilecek ücret, normal çalışma ücretinin saat başına düşen tutarının yüzde elli yükseltilmesi suretiyle ödenir. Yani işçi saatlik 10 TL alıyorsa, fazla çalışma yapması halinde 1 saat fazla çalışmasının (mesaisinin) karşılığı olarak 15 TL ödenmesi gerekir.

Fazla sürelerle çalışma halinde ise durum farklıdır. Fazla sürelerle çalışmalarda her bir saat fazla çalışma için verilecek ücret, normal çalışma ücretinin saat başına düşen miktarının yüzde yirmi beş yükseltilmesiyle ödenir. Yani işçi saatlik 10 TL alıyorsa, fazla sürelerle çalışma yapması halinde 1 saat fazla sürelerle çalışmasının (mesaisinin) karşılığı olarak 12.5 TL ödenmesi gerekir.

Bunun yanında Fazla Çalışma ve Fazla Sürelerle Çalışma Yönetmeliği, işçiye yaptığı fazla çalışma karşılığında ücret yerine serbest zaman kullanma hakkı da tanımıştır. Yönetmelik hükmü şu şekildedir:

“Fazla çalışma veya fazla sürelerle çalışma yapan işçi, isterse işverene yazılı olarak başvurmak koşuluyla, bu çalışmalar karşılığı zamlı ücret yerine, fazla çalıştığı her saat karşılığında bir saat otuz dakikayı, fazla sürelerle çalıştığı her saat karşılığında bir saat onbeş dakikayı serbest zaman olarak kullanabilir.

İşçi hak ettiği serbest zamanı, 6 ay zarfında işverene önceden yazılı olarak bildirmesi koşuluyla ve işverenin, işin veya işyerinin gereklerine uygun olarak belirlediği tarihten itibaren iş günleri içerisinde aralıksız ve ücretinde bir kesinti olmadan kullanır.

İşçinin bu kanundan ve sözleşmelerden kaynaklanan tatil ve izin günlerinde serbest zaman kullandırılamaz.”


Kural Olarak İşçinin Fazla Çalışma (Mesai) Süresi Yıllık 270 Saati Aşamaz


Gerek 4857 sayılı İş Kanunu’nda gerekse Fazla Çalışma ve Fazla Sürelerle Çalışma Yönetmeliği’nde işçinin fazla çalışmasının yıllık 270 saati aşamayacağı belirlenmiştir. Yılda 270 saatten fazla çalışma yaptırılması halinde ise işçi hem bu fazla çalışma ücretlerine hak kazanır hem de iş akdini haklı nedenle feshedebilir. Yargıtay 7 HD’nin 2014/19129 E. 2015/13542 K. sayılı ilamında bu durum açıkça belirtilmiştir.

“Somut olayda, davacı, yıllık yasal sınır olan 270 saatten fazla mesai yaptırıldığı ve bu hususun çalışma şartlarının uygulanmaması olduğu iddiasıyla iş sözleşmesini feshettiğini ileri sürmüş olup dosyada davacının her yıl için fazla çalışma yapmaya muvafakat ettiğine ilişkin verdiği bir belge bulunmamaktadır. Ücrete, fazla çalışma karşılıklarının dahil olması ise, peşinen muvafakat niteliğinde olmayıp mahkemece 270 saati aşan çalışmaların varlığının araştırılıp var olduğunun tespiti halinde, davacının fesih hakkının doğduğunu kabul etmek gerekirken, davacının fazla çalışmaya kaldığı ve ücretini de aldığı gerekçesiyle kıdem tazminatı talebinin reddi hatalıdır.”


Fazla Çalışma (Mesai) Ücreti Dava Konusu Olursa İspat Yükü Kime Aittir


İşçinin fazla çalışma yapması neticesinde bu fazla çalışmalarının karşılığı işveren tarafından ödenmezse işçi dava açarak bu hakkını talep edebilir.

Bilindiği üzere kıdem, ihbar, yıllık izin, hafta tatili ve genel tatil vb. birçok işçilik alacağı dava konusu yapılabilmektedir. Bu alacaklar dava konusu yapıldığında birtakım alacaklar için ispat yükü işverene aittir. Örneğin yıllık izin alacağında, işçinin bu hakkını kullandığını işverenin ispatlaması gerekir. Aksi durumda işçi yıllık ücretli izin alacağı dosyasında tazminata hak kazanacaktır.

Fazla çalışma (mesai) ücreti konusunda ise durum farklıdır. Bu davada ispat yükü işçinin üzerindedir. Yani işçi, davalı şirkette fazla çalıştığını ispat etmek zorundadır.

Fazla çalışmaya ilişkin ilk akla gelen delil bordrodur. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilene kadar kesin delil niteliğindedir. İşçi imzaladığı bordroda belirtilen fazla çalışma süresinden de daha fazla çalışmış ise bu durumu belirtir bir ihtirazi kayıt koyarak imza atması gerekir. Aksi durumda işçi, bordroda belirtilen süreden daha fazla çalıştığını iddia edemez.

Bunun yanında işyeri kamera kayıtları, parmak izi okuma sistemleri, işyerindeki diğer yazılı kayıtlar ile işçi fazla çalışma yaptığını ispat edebilir. Eğer yazılı bir kayıt yok ise bu durumda tanıkla da ispat mümkündür. Ayrıca mahkeme tarafından da işçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılması gerekmektedir.


Fazla Çalışma (Mesai) Alacaklarında Zamanaşımı Süresi

Fazla çalışma (mesai) alacaklarında zamanaşımı süresi 5 yıldır.


Fazla çalışma, hafta ve genel tatil çalışma ücretleri ile ikramiye ve sosyal yardımlara ilişkin ücretler doğdukları anda muaccel olur ve bu tarihten itibaren zamanaşımı işlemeye başlar. Tüm bu işçi alacakları için dava açıldığında, davalı zamanaşımı itirazı yaparsa, beş yıllık zamanaşımı süresi, davanın açıldığı tarihten geriye doğru hesaplanacaktır.

Bu durumda örneğin 20 Ocak 2020 tarihinde dava açıldı ve davalı tarafından fazla çalışma (mesai) alacağı için zamanaşımı itirazında bulunuldu ise 20 Ocak 2015 tarihinden önceki fazla çalışma (mesai) alacakları zamanaşımına uğrayacaktır. Yani işçi aynı işyerinde 20 yıldır fazla mesai yapmış olsa bile zamanaşımı itirazı ile en fazla geriye dönük olarak 5 yıllık fazla çalışma (mesai) ücretine hak kazanacaktır.


Fazla Çalışma (Mesai) Alacaklarında Hakkaniyet İndirimi Yapılır mı?

İşçilik alacaklarından fazla çalışma (mesai), hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil ücretleri bakımından takdiri delillerle ispat söz konusu ise hakkaniyet indimi yapılmaktadır. Daha sade bir ifade ile işçinin yazılı evrak gibi kesin bir delili yok ancak tanık delili gibi takdiri bir delili söz konusu ise hakim tarafından hesaplanan tazminattan hakkaniyet indirimi yapılmaktadır. Yargıtay yerleşik içtihatlarında kesin delillerle ispatlanamayan bu alacaklar bakımından hakkaniyet indirimi yapılması gerektiğini vurgulamaktadır.

Hakkaniyet indiriminin ne kadar yapılacağı konusunda ise herhangi bir mevzuat hükmü bulunmamaktadır. Yargıtay 9. HD’nin önüne gelen bir dosyada %50 olarak uygulanan hakkaniyet indirimini fazla olarak görmüş ve bozma nedeni yapmıştır.

“Takdiri delil niteliğindeki tanık beyanları ile ispatlanan fazla çalışma ücreti alacağından takdiri indirim yapılması yerinde ise de, mahkemece yapılan % 50 oranında yapılan takdiri indirim hakkın özünü zedeleyecek oranda fazladır. Mahkemece daha makul oranda bir indirim yapılması için hükmün bozulması gerekmiştir.” (Yargıtay 9 HD 2014/17790 E. 2015/31103 K.)

Uygulamada İş Mahkemesi hakimleri bu oranı genel olarak %30 olarak belirlese de böyle bir orandan hakkaniyet indirimi yapmak zorunda değillerdir. Bu durum hakimin takdir yetkisine bırakılmıştır.

Sonuç

Fazla çalışma (mesai) alacağı, işçinin haftalık belirlenen sürelerden daha fazla çalıştırılması durumunda sahip olduğu bir haktır. İşveren ve işçi arasında uyuşmazlık çıkmadan işçinin bu hakkının ödenmesi hem işveren hem de işçi bakımından en doğru yöntem olacaktır. İşçinin bu hakkının işveren tarafından ödenmemesi halinde işçi yasal haklarını kullanabilir.


10.893 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör

TRAFİK KAZALARINDA ARAÇ DEĞER KAYBI

Emniyet Genel Müdürlüğü Trafik Başkanlığı 2022 yıl sonu trafik istatistiklerini uyarınca 2022 yılında yerleşim yerinde 400 bin, yerleşim yeri dışında 85 bin olmak üzere toplam 485 bin trafik kazası me

İHBAR TAZMİNATI DAVASI

İhbar tazminatı nedir, ihbar tazminatında önel süreleri ne kadardır, ihbar süreleri bölünebilir mi, ihbar süreleri artırılabilir mi, ihbar tazminatı davasında zamanaşımı kaç yıldır ve ihbar tazminatın

bottom of page