top of page
  • Yazarın fotoğrafıSerkan Ezer

ESTETİK AMELİYAT - SAÇ EKTİRME – DİŞ PROTEZİ GİBİ İŞLEMLERDE DOKTORUN SORUMLULUĞU

Güncelleme tarihi: 11 Mar 2023


Estetik Tıbbi Müdahale ve Ameliyat Nedir


Estetik tıbbi müdahale, kişilerin doğuştan ya da sonradan meydana gelen sebepler ile fiziksel görünümlerinde anatomik yapıya ya da beğeniye uygun değişiklik yapılmasını amaçlayan tıbbi müdahalelerdir. Estetik ameliyat ise doğuştan var olan, sonradan meydana gelen fiziksel bozuklukları düzelten ya da kişilerin isteği ile güzellik kaygılarını gidermeye yarayan cerrahi müdahalelerdir.


Estetik müdahale ya da ameliyatlardan önce endikasyon kavramını da izah etmek gerekir. Tıp bilimi yönünden bir kişiye tıbbi müdahalede bulunulmasının ön şartı, o kişide tedaviyi gerektirecek bir hastalığın varlığına işaret eden bulgunun var olmasıdır. Örneğin barsak ve midede kanama olması bir bulgudur. Bu halde tıbbi yardım için endikasyonun var olduğu kabul edilir. Endikasyon basit bir şekilde “Tıbbi gereklilik” olarak tanımlanabilir. Eğer ortada tıbbi bir gereklilik mevcut değil ise doktorun hastaya cerrahi bir müdahalede bulunmaması gerekir. Estetik müdahale ya da ameliyatlar için bu endikasyon kavramı zaman içinde tartışılmış ve tıbbi gerekliliğin ne olduğu üzerine görüşler ortaya atılmıştır. Bu konuda genel kanı, hastanın ruh sağlığı yönünden tedavi amacı ile bu operasyonların yapıldığı ve bu durumun da endikasyon olarak kabul edildiği yönündedir.


Şu halde estetik operasyonlar ya da ameliyatlar 3 nedenden dolayı yapılmaktadır:


-Hastanın fiziki bir rahatsızlığına son vermek amacı nedeni ile

-Ruhsal rahatsızlığı gidermek amacı nedeni ile

-Sadece güzelleşmek amacı nedeni ile.


Fiziki rahatsızlığa son vermeye kişinin vücudundaki yanık izinin yok edilmesi, ruhsal rahatsızlığı gidermeye kişinin kötü görünen burnunu değiştirmesi ve sadece güzelleşmeye de yüz gerdirme ve göğüste büyütme operasyonları yapılması örnek olarak verilebilir.


Estetik Tıbbi Müdahale ya da Ameliyatlar Hastanın Sağlığı ve Hayatı Bakımından Sakınca Bulunan Hallerde Yapılmamalıdır


Estetik tıbbi müdahale ya da ameliyatların hukuka uygun olması için, hastanın sağlığı ya da hayatı bakımından sakınca bulunmaması, hastanın hekim tarafından doğru ve tam bir şekilde aydınlatılması ve hastadan bu aydınlatmanın akabinde uygun rızasının alınması gerekir. Bu sebeple ilgili kişinin rızası bulunsa dahi hekimin önüne gelen her estetik müdahale talebine olumlu cevap vermemesi gerekir. Hastanın sağlığına yönelik riskin estetik müdahaleyi gereksiz kılacak derecede yüksek olduğu durumlarda hekimin hastasına bu durumu izah ederek bu operasyonu yapmaması hukuken doğru olacaktır. Aksi durumda hekimin hem hukuki hem de cezai sorumluluğu gündeme gelir.


Estetik Tıbbi Müdahale ya da Ameliyatlarda Hekim ile Hasta Arasındaki İlişki ( Vekalet Sözleşmesi ve Eser Sözleşmesi )


Yasal mevzuatımız ve Yargıtay’ın yerleşik kararları çerçevesinde tedavi ve ameliyatlarda hekim ile hasta arasındaki ilişki vekalet ilişki olarak kabul edilmektedir. Hekim, vekil gibi hareket etmekte ve hekimin özen ve dikkat yükümlülüğü vekil sıfatından dolayı son derece yüksek kabul edilmektedir.


Estetik ameliyatı, saç ektirme ve diş protezinde ise bu ilişki vekalet sözleşmesinden ziyade eser sözleşmesi olarak kabul edilmektedir. Ancak bu operasyonların tamamını eser sözleşmesi kabul etmek hatalı olacaktır. Buradaki ince çizgi ise operasyonun tıbbi bir zorunluluktan mı yoksa salt güzel görünmek için mi yapıldığıdır. Eğer tıbbi bir zorunluluktan dolayı bu operasyonlar yapılıyor ise yine vekalet ilişkisi gündeme gelecekken, salt güzellik kaygısı ile yapılan işlemlerde eser sözleşmesi kurulmuş olacaktır.


Yargıtay 15. Hukuk Dairesi 1999/4007 Esas 1999/3868 Karar numaralı ilamında bu durumu gayet net bir şekilde açıklamıştır.


“-Bir hasta ile onu tedavi eden doktor ve bir avukat ile onun müvekkili arasındaki ilişki, vekalet sözleşmesinin konusunu oluşturur. Doktor, hastasına tıbbi yardımda ve avukat da hukuki yardımda bulunmayı taahhüt ederler; ancak, hastayı iyileştirme ve davayı kazanma gibi bir sonucun taahüdü, vekalet sözleşmelerinde söz konusu olamaz. Hasta ölse veya dava kaybedilse dahi, tıbbi yardımda bulunan doktor ile hukuki yardımda bulunan avukat, yaptıkları yardımın karşılığı olan ücrete hak kazanırlar ve kusurları dışında sorumlu olamazlar.

Eser (istisna) sözleşmelerinde ise sadece bir hizmette bulunmak değil, aynı zamanda "eser" denilen olumlu-olumsuz bir sonucun taahhüdü söz konusudur. Sonuç gerçekleşmezse, meydana gelen zarardan yüklenici sorumlu olur.

Bir diş doktorunun, kanal tedavisi değil de takma diş yapması (protez) işi ve bir cerrahın tedavi değil de güzellik amacıyla insan vücudu üzerindeki tıbbi müdahaesi (olayımızda olduğu gibi) işi, BK'nin 355 ve devamı maddelerinde düzenlenmiş bulunan istisna (eser) sözleşmesinin konusunu oluşturur.


Eser sözleşmesi uyarınca davalı doktorun tedavi niteliği olmayan tıbbi müdahalede bulunması ifa yönünden, yeterli değildir. Yaptığı işin, hangi yöntemi kullanırsa kullansın ayıpsız (kusursuz) olarak ortaya çıkması da gerekir. Davacının kolundaki dövmeyi estetik amaçla silmek için müdahalede bulunan doktor, aynı zamanda, izi tamamen yok etmeyi de eser sözleşmesinin niteliği itibarıyla taahhüt etmiş sayılır. Oysa, dosya kapsamına ve fotoğrafara göre, davacının kolunda eski durumu aratırcasına, sağlıksız ve çirkin görünümlü yeni bir iz, cerrahi müdahalenin izi olarak ortaya çıkmıştır. Yapılan iş, BK'nın 360. maddesi gereğince, kabule icbar edilemeyecek derecede ayıplı bir iştir.”


Yargıtay’ın bu kararından da görüleceği üzere doktorun salt güzellik nedeni ile yaptığı estetik ameliyat, saç ekimi ve diş protezi (diş hekimi tarafından yapılır) gibi operasyonlar eser sözleşmesinin konusunu oluşturur ve doktorun sorumluluğu kusursuz bir eser çıkarmaktır. Eğer bir kusur meydana gelirse doktor sorumlu olacak ve hukuki sonuçlarına katlanmak zorunda kalacaktır.


Estetik Ameliyatı, Saç Ekimi ve Diş Protezinde Doktorun Hukuki ve Cezai Sorumluluğu


Hekim, yukarıda da belirttiğimiz üzere estetik ameliyat, saç ekimi ve diş protezi gibi operasyonları salt güzellik amacı ile yapıyorsa bir eser sözleşmesi kurulmuş olacak ve ortaya kusursuz bir eserin çıkmaması durumunda sorumluluk meydana gelecektir. Estetik girişimlerde hekimin yükümlülüğü, yapılacak tıbbi operasyonu o tarih itibari ile tıp biliminin ulaştığı verilere ve standartlara uygun olarak gerçekleştirmek ve tıp bilimine uygun yöntemleri uygulamaktır.


Hekim ile hasta arasında eser sözleşmesi kurulması durumunda, hekim sadece tıp bilimi kurallarına uyduğunu ortaya koyarak sorumluluktan kurtulamayacaktır. Nitekim eser sözleşmesinin yapısı gereği ortaya kusursuz bir eser koyma borcu söz konusudur. Estetik cerrahın da sorumluluğu, bu ameliyatın başında vaat ettiği sonucu ortaya koymaktır. Eğer bu sonucu ortaya koyamaz ise hekimin eser sözleşmesinden kaynaklanan hukuki sorumluluğu ortaya çıkar ve tazminat ödemek zorunda kalır.


Diğer taraftan estetik amaçlı tıbbi girişimlerde hekimin kusuru nedeni ile hastanın sağlının bozulması haksız fiil olarak kabul edilir ve bu sebeple sadece sözleşmeye dayalı sorumluluk değil haksız fiil sorumluluğu da ortaya çıkar. Yani hekim haksız fiilden dolayı da hastasına tazminat ödemek zorunda kalır.


Hekimin hukuki sorumluluğunun yanı sıra bir de cezai sorumluluğu bulunmaktadır. Estetik tıbbi müdahaleler (Saç ekimi ve diş protezi de buna dahildir ) hekim tarafından mesleki kusurla hastanın hayatını kaybetmesi veya sağlığının ya da görünüşünün bozulmasına neden olunması taksirden sorumluluğu gündeme getirecektir. Buradaki taksirden dolayı sorumluluk; taksirle ölüme sebep olma, taksirle kişinin yaralanmasına sebep olma gibi suçların konusunu oluşturur. Böyle bir durumda hekim hakkında ceza davası açılır ve hekim bu fiilinden dolayı cezalandırılır.


SONUÇ


Estetik ameliyat, saç ektirme ve diş protezi gibi işlemlerde hekimin hem hukuki hem de cezai sorumluluğu gündeme gelebilir. Yukarıda kısaca izah edildiği üzere salt güzelleşmek için yapılan operasyonlarda eser sözleşmesi kurulmuş kabul edilir ve hekim kusursuz bir eser meydana getirmekle (Ameliyat öncesi vaat ettiği operasyonu kusursuz bir şekilde yapmakla) sorumludur.

425 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör

TRAFİK KAZALARINDA ARAÇ DEĞER KAYBI

Emniyet Genel Müdürlüğü Trafik Başkanlığı 2022 yıl sonu trafik istatistiklerini uyarınca 2022 yılında yerleşim yerinde 400 bin, yerleşim yeri dışında 85 bin olmak üzere toplam 485 bin trafik kazası me

FAZLA ÇALIŞMA (MESAİ) ÜCRETİ VE FAZLA ÇALIŞMA ÜCRETİ DAVASI

Fazla Çalışma (Mesai) ve Fazla Sürelerle Çalışma Nedir, Fazla Çalışma İçin İşçiden Her Yıl Onay Alınması Gerekir mi, Fazla Çalışma Ücreti Nasıl Hesaplanır, Fazla Çalışma Ücretinde İspat Yükü Kime Aitt

bottom of page